Bundan Ötesi; Ya İstiklal, Ya Ölüm!* * * WWW.KOZLUDAN.TR.GG SİTEMİZE HOŞ GELDİNİZ * * *


 
   

tarihçe

   
 


 

 

kozludan herşey

kozludan resimler

kozlu video

tarihçe

türkülerimiz

sizin resimleriniz

flash oyunlar2

flash oyunlar

tv - radyo

xat muhabbeti

karikatürler

eğitim

kozludan tel:

wallpaper

komik avartar

İletişim

Ziyaretci defteri

ZONGULDAK

şehitler ölmez

linkler

Yeni sayfanın başlığı

 


     
 


www.taskomuru.gov.tr

Zonguldak___Kozlu___Karaelmas___67___Zonguldak___Kozlu___Karaelmas___67______________ZONGULDAK

Kömür (KARAELMAS)

Kömür, katmanlı tortul çökellerin arasında bulunan katı, koyu renkli ve karbon bakımında zengin kayaç.  Kömür torkugillerden gelmiştir.Dünya nın çoğu bölgesinde bulunan kömüre, Yer’in yüzeye yakın bölümlerinde ya da çeşitli derinliklerde rastlanır. Kömür çok miktarda organik kökenli maddenin kısmi ayrışması ve kimyasal dönüşüme uğraması sonucunda oluşan bir çok madde içerir.Bu oluşum sürecine kömürleşme denir.

 

Tarihcesi

İlk olarak milattan önce Çinliler tarafından kullanıldığı söylenmektedir. Kömür işletmeciliğine ait dokümanlar 12. yüzyıla aittir. Kömürün yoğun olarak kullanımı ise 18. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. Özellikle gelişen sanayi ve endüstri kömür kullanımını arttırmış kömürü önemli bir mineral haline getirmiştir. Kömür demir çelik sanayinin hammaddesi olarak kullanılmış,buharlı motorlarda yakıt olarak kullanılırdı. elektrik üretimi ve  çeşitli alanlarda kullanılmaktadır

 

Oluşumu:

Kömür bataklıklarda uygun nem ve sıcaklığın oluşması ortamın asit miktarının artması gerekli

organik maddelerin ortamda bulunmasıyla bozunmuş çürüyen bitkilerin su altına inmesi bataklığın zamanla üstünün örtülmesi gibi olaylar sonucu oluşur.

Deltalar (en kalın kömür damarlarının oluştuğu ortamlardır),

Göller (Göl kıyıları, kalın kömür damarlarının meydana geldiği uygun bataklık ortamlardır),

Lagünler (Deniz etkisinin olduğu ince kömür damarcıklarını meydana getirirler),

Akarsu taşma ovaları (İnce kömür damarcıklarını oluştururlar).

Jeolojik tarihte iki büyük kömür oluşum çağı vardır. Bunlardan daha eski olanı Karbonifer (345-280 milyon yıl önce) ve Permiyen (280-225) dönemlerini kapsar.

Kuzey Amerika'nın doğusu ile Avrupa’daki taşkömürü yataklarının çoğu Karbonifer döneminde; Sibirya, Asya’nın doğusu ve Avustralya'daki kömür yatakları Permiyen döneminde oluşmuştur. İkinci büyük kömürleşme çağı ise Kretase (tebeşir) Döneminde başladı ve Tersiyer dönemi sırasında sona erdi. Dünyadaki linyitlerin ve yağsız kömürlerin çoğu bu dönemde oluşmuştur.Kömürlerin türediği bitkilerden geriye çok az iz kalmıştır. Kömür katmanlarının altında ve üstünde yer alan kayaçlarda eğreltiotları, kibritotları,atkuyrukları ve birçok bitki fosiline rastlanabilir. Kömürler yoğunluk, gözeneklilik, sertlilik ve parlaklık bakımından farklılık gösterebilir.

Genellikle kömür türleri bazı inorganik maddeler, genelliklede killer, sülfürler ve klorürler içerir. Bunlarda az miktarda civa, titan ve manganez gibi bazı elementlerede rastlanır.

Milyonlarca yıl önce bataklıkların dibinde kalan bitkiler, üzerindeki katmanların etkisiyle ısınıp sıkışarak kömürleşmişrtir.

 

Sınıflandırma:

Kömürler çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Üç tip kömür vardır: antrasit, taş kömürü ve linyit. Antrasit en değerli kömür türüdür %95 i karbondan oluşur. En sert kömür türü olup yandığında diğerlerinden daha fazla ısı verir. Taş kömürünün %70’i, Linyitin %50` sinden daha az bir kısmı karbondur. Kömürler organik olgunluklarına göre linyit, alt bitümlü kömür, bitümlü kömür ve antrasit tiplerine ayrılırlar. Linyit ve kısmen alt bitümlü kömürler genellikle yumuşak, kolayca ufalanabilen ve mat görünüştedirler. Bu tip kömürlerin ana özelliği göreceli olarak çok yüksek nem içerirler ve karbon içerikleri düşüktür. Antrasit ve bitümlü kömürler ise genellikle daha sert, dayanıklı, siyah renkli ve camsı parlak görünüştedirler.

Göreceli olarak nem içerikleri daha düşük olup, karbon oranları daha yüksektir.

Jeolojik olarak kömürlerin yaşları 400 milyon yıl ile 15 milyon yıl arasında değişir. Genellikle yaşlı kömürler daha kalitelidir. Kömürler mikroskobik homojen bileşenlerine göre çeşitli kayaç tiplerine de ayrılır.

Bu sınıflandırma kömürün türediği malzemeyi ve kömürleşme süreçlerini ele aldığından, aslında genetik bir sınıflandırmadır. Bu sistemde kömür dört temel tipe ayrılır: vitren, klaren, düren ve füzen.

Bir başka sınıflandırma sistemi de kömürün ticari değerine yer verir madde içeriğine ve içerdiği katışıklar dikkate alınır.

Kömür çok eskilerden beri enerji üretiminde, sentetik boyaların çözücülerin, ilaçların hazırlanmasında ara madde olarak kullanılan çeşitli hoş kokulu maddelerin elde edilmesinde kullanılmaktaydı. Ayrıca kömürün yakılmasıyla elde edilen gazlardan yakıt olara

 

Kömürün gazlaştırılması:

Kömürün gazlaştırılması işlemi 18. yüzyılda ortaya çıkmış bir düşüncedir.

Kömürü gazlaştırıp özellikle doğal gaz ve petrolün yerini alması düşüncesi vardı ve bu çalışmalar 20 yüzyılın ikinci yarısında hız verilip özellikle 1972-75 yılları arasında yaşanan petrol krizinde hız verilmiş yeni projeler üretilmeye başlanmıştır.

Değişik enerji kaynakları bulma çabaları çerçevesinde kömürün ham petrole benzeyen bir sıvı yakıta dönüştürülmesi çabalarına başlanmıştır.Bu amaçla uygulanmaya çalışılan bir yöntemde Proliz ve hidrojenlemedir.

Bu yöntem yüksek basınç altında bir katalizör yardımıyla hidrojen ile kömürün tepkimeye sokulmasıyla gerçekleşir.

II.Dünya Savaşı sırasında Almanya'da kömürün hidrojenlenmesi yaygın olarak kullanılan bir teknikti,ama bu üretim yöntemi petrolden benzin elde etmekten çok daha pahalıya mal olduğundan giderek ticari önemini yitirdi.

 

Odunkömürü:

Ağacın havasız ortamda yavaş yavaş kısmen yakılmasıyla elde edilen ve siyah barut üretiminde ve metallerin sert yüzeylerinin kaplanmasında kullanılan odunkömürü denir.

Hammaddesi daha çok çam odunundan sağlanır

 

Kok kömürü:

Taşkömürünün havasız ortamda,bütün uçucu bileşenlerinin giderildiği yüksek sıcaklıklara kadar ısıtılmasıyla elde edilen özellikle bazı önemli ya da önemsiz işlemlerinde kullanılan malzemeye ise kok kömürü denir.

 

Havagazı:

Hava gazı ilk kez 18. yüzyılın sonlarında ayrımsal damıtma yoluyla İngiltere’de üretildi.

Hava gazı elektriğin dünyada yaygınlaşmasından önce sokakların aydınlatılmasında, merkezi ısıtmada ve konutların ısıtılmasında yaygın olarak kullanıldı.

Yerini zamanla doğal gaz almış olmasına rağmen doğal gazın giderek pahalılaşması üzerine kömürden gaz elde etmek için değişik yöntemler aranmaya başlandı.

Üzerinde çalışılan yöntemlerden biride 1870’te geliştirilmiş olan kömürün toz halinde üretildikten sonra yüksek sıcaklıklarda hava ve buharla karıştırılmasıdır.

 

 

Dünyada kömür:

Bilinen kömür yatakları incelendiğinde, Güney ve Kuzey yarımküreler arasında önemli bir farklılık olduğu görülmektedir. Güney yarım küre kömür bakımından oldukça yoksundur.

Bunun nedeni Devosiyen dönem ve daha önceki dönemlerin alçak ovalarında kömür yataklarını oluşturacak ölçüde kalın bitki depolarının birikmesine elverişli bitkisel yaşamın olmayışıdır. Dünya sıralamasında, en büyük kömür üreticisi ilk beş ülke Çin, ABD, Hindistan, Avustralya ve Güney Afrika'dır.

1991 yılında hazırlanmış tabloya göre bazı ülkelerin kömür rezervleri: Almanya 80.069.000ton, Amerika 240.560.000,

 

Türkiye’de kömürün tarihçesi:

Türkiye de ilk taşkömürü madenciliği Uzun Mehmet’in 1829 yılında Ereğli’de kömürü bulmasıyla başlamıştır.

İlk fiilî üretim ise 1848 yılında Hazine-i Hassa tarafından havzanın Galata sarraflarına kiralanmasıyla gerçekleşmiş ve bu idare altında çok ilkel bir çalışma ile 40–50 bin ton civarında kömür üretilmiştir.

Kırım Harbi’nin başlaması ile idare İngilizlere geçmiş, 1864 yılında ise devrin Kaptan-ı Deryası’na devredilmiş ve bir maden nazırlığı kurulmuştur.

Bu devrede havzada büyük gelişmeler olmuş, tren ve dekovil hatları döşenmiş havzanın sınırları tespit edilmiş, kok, briket, ateş tuğlası ve çimento fabrikaları gibi tüketici tesisler kurulmuş ve üretim muntazam artışlarla 1907 yılında 735.000 ton’a erişmiştir.

1. Dünya Savaşı sırasında faaliyet tekrar gerilemiş savaşın sonunda ise havza Fransızlar tarafından işgal edilmiştir. Bu idare altında istihsal 1920 yılında 570.000 ton’a erişmiştir. Türkiye’de antrasit içeren kömür yatağına rastlanmamıştır. En çok rastlanan kömür çeşidi ise linyittir.

Türkiye linyit bakımından oldukça zengin bir ülkedir ve toplam 8,4 milyon ton linyit rezervine sahiptir.

Fakat bu rezervin %68’inin ısıl değeri az olduğundan, üretilen linyitler genellikle termik santrallerde kullanılır. Çeşitli derinliklerdeki taşkömürü yatakları ile Ereğli Zonguldak havzası Türkiye nin en önemli taşkömürü havzasıdır. Taşkömürü rezervi ise toplam 1.35 milyar ton dur.

 

Türkiye'deki başlıca linyit yatakları:

 

Karaisalı (Adana)

Merzifon ve Suluova

Mengen (Bolu)

Kükürtlü

Eynez ve Işıklar (Soma-Manisa)

Uluçayır (Divriği-Sivas)

Gülşehir (Nevşehir) 

Zonguldak 

Tarihçe:

Yörenin ilk sakinleri Frig boylarından oluşan Bithin, Mariandyn ve Migdon adlı göç topluluklarıdır. M.Ö. VI. yüzyılda Batı Anadolu’da başlayan kolonizasyon sürecinde yörede de ticari iskeleler kurulmuştur. M.Ö.334’e kadar Perslerin egemenliğinde kalan bölge, bu tarihten sonra Makedonyalıların eline geçmiş;

ancak yöre halkının ayaklanması sonucu kısa bir süre boyunca bağımsız yönetilmiştir.

Zonguldak ve çevresi M.Ö. 27’de Roma İmparatorluğu'na bağlanmış, daha sonra da Doğu Roma toprağı olmuştur.

 

Yöreye Anadolu Selçuklu ordusu 1084 yılında gelmiş ve yöreyi fethetmiş. Daha sonra ise yöreyi Cenevizliler ele geçirmiştir, beylikler döneminde ise Candaroğulları bölgede hakimiyet kurmuştur.

1460 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Amasra’yı almasıyla birlikte Zonguldak ve çevresi tamamen Osmanlıların eline geçmiştir.

II. Mahmut döneminde, 1829 yılında bölgede ilk kömür bulunmuştur.1848'de ise ilk kömür oacakları açılmıştır.Bu ocakları Belçikalı ve Fransız şirketler işletmiştir.

Zonguldak limanı Birinci Dünya Savaşı'nda Sarıkamış'a gidecek malzemelere ev sahipliği yapmış, Kurtuluş Savaşı'nda ise SSCB ile ilişkilerde önemli bir rol oynamıştır.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1919 yılında Fransız şirketlerinin haklarını korumak bahanesiyle Fransız askerleri önce Zonguldak’ı, ardından da Kdz.Ereğli’yi işgal etmiştir;

ancak, Zonguldak ve çevresindeki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine bağlı güçlerin karşı koymasıyla tehlikeye düşmüşler, 21 Haziran 1920'de de bölgeyi terketmişlerdir.

Sanayi  [değiştir]Bölgedeki önemli sanayii tesislerinin başında Türkiye Taşkömürü Kurumu yer almaktadır. İşletmecilik Başlangıcı (1843 - 1848) tarihlerine dayanmaktadır.

1830 - 1848 tarihleri arasındaki arama ve işletmecilik faaliyetleri hakkında çok ayrıntılı bilgi olmamakla birlikte; 1843 tarihli resmi belgelerde, Ereğli ve Amasra’da üretilen “vapur kömürünün” İstanbul’ da pazarlamasından ve gerekli düzenlemelerin yapılmasından sonra devlet hazinesine sağlayacağı katkıdan söz edilmektedir.

1848’ de yapılan inceleme ve düzenlemelerle, Ereğli Amasra arasında “taşkömürü bulunan yerler” saptanarak “havza sınırları” ilk kez tanımlanmıştır.

Günümüzde İlk Alışveriş Merkezi projesi yatırımını Demir Madencilik yapmaktadır. Dedeman Otelcilik Alışveriş Merkezi içinde yapacağı yatırımla bölgenin ilk önemli otel yatırımını yapacaktır. Zonguldak Alışveriş Merkezi projesinin Danışmanlığını Target Store Ekibi ve Başkanı Sn. Semih ÜNAL yapacaktır.

 

Bölgedeki taşkömürünü işleten kurumlar:

Hazine- İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi (1848 - 1854)

İngiliz (Galatalı Sarraflar) Kömür Kumpanyası İşletmeciliği (1849 - 1854)

Kırım Savaşı (Geçici İngiliz) Yönetimi (1854 - 1856)

Hazine- İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi (1856 - 1861) Emanet İdare İşletmeciliği (1856 - 1859)

Zafiropulos İşletmeciliği (1859- 1860)

İngiliz Kömür Kumpanyası İşletmeciliği (1860- 1861)

Hazine-İ Hassa (Evkaf Nezareti) Yönetimi (1861 – 1865)

Bahriye Nezareti Yönetimi (1865 – 1908)

Tersane İdaresi İşletmeciliği (1865 – 1882)

Yerli- Yabancı Sermaye Şirketleri İşletmeciliği (1882 - 1940)

Nafia Nezareti Yönetimi (1908- 1909)

Orman ve Maadin Ticaret ve Ziraat Nezareti Yönetimi (1909- 1920)

Dünya Ve Ulusal Kurtuluş Savaşı Dönemi (1914- 1922)

İktisat Vekaleti Yönetimi (1920-1940)

İş Bankası İşletmeciliği (1926- 1940)

Etibank ve EKİ işletmeciliği (1937-1940)

Etibank Ve EKİ Yönetimi (1940- 1957)

TKİ Yönetimi (1957- 1984)

TTK Yönetimi (1984-)

Bölgenin diğer başlıca sanayi alanları tarım ve hayvancılık, enerji, taş ve toprağa dayalı ürünler olarak sıralanabilir.

 

 

 
 

 

 




Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol